Bağdatlı Ruhi’nin Gazelleri
Bağdatlı Ruhi biyografisi için TIKLAYINIZ
Gör Zâhidi Kim Sâhib-i İrşâd Olayım Der
Gör zâhidi kim sâhib-i irşâd olayım der
Dün mektebe vardı bugün üstâd olayım der
Meyhânede ister yıkılup olmağı vîrân
Bîçâre harâb olmadan âbâd olayım der
Elden komasun câm-ı meyi gül gibi bir dem
Her kim ki bu gamhânede dilşâd olayım der
Bir serv-kadün bende-i efgendesi olsun
Âlemde o kim gussadan âzâd olayım der
Ömrün geçirüp kûh-ı belâda dil-i şeydâ
Berhem-zen-i hengâme-i Ferhâd olayım der
Vasl istemeyüp hicr ile hoş geçdügi bu kim
Miskîn gam-ı cânâneye mu‘tâd olayım der
Gezdi yürüdi bulmadı bir eglenicek yer
Min-ba‘d yine âzim-i Bağdâd olayım der
Bağdâd sadefdür güheri dürr-i Necef’dür
Yanında anun dürr ü güher seng-i hazefdür
Hoş Gûşe-i Zevk İdi Safâ Ehline Âlem
Hoş gûşe-i zevk idi safâ ehline âlem
Bir hâl ile sürseydi eğer ömrünü Âdem
Sıhhat sonu derd olmasa vuslat sonu hicrân
Nûş âhiri nîş olmasa sûr âhiri mâtem
Bu âlem-i fânîde safâyı ol eder kim
Yeksân ola yanında eğer zevk ü eğer gam
Dâim ola hem-sohbet-i rindân- kadeh-nûş
Vârın koya meydâna eğer bîş ü eğer kem
Sûfî ki safâda geçinür Mâlik-i Dînâr
Bir dirhemini alsan olur hâtırı derhem
Zâhir bu ki âhir yeri hâk olsa gerekdir
Ger dîrheme muhtaç ola ger mâlik-i dirhem
Mey sun bize sâkî içelim rağmına anın
Kim cehli ile bilmediği yerden urur dem
Her münkir-i keyfiyet -i erbab-ı harâbât
Öz aklı ile hakkı diler kim bula heyhât
Sanman Bizi Kim Şîre-i Engûr İle Mestiz
Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestiz
Biz ehli harâbâtdanız mest-i Elest’iz
Ter-dâmen olanlar bizi âlûde sanır lîk
Bizi mâil-i bûs-ı leb-i câm ü kef-i destiz
Sadrın gözedüp neyliyelim bezm-i cihânın
Pây-ı hum-ı meydir yerimiz bâde-perestiz
Mâil değiliz kimsenin âzârına ammâ
Hâtır-şirken-i zâhid-i peymane-şikestiz
Erbâb-ı garaz bizden irâğ olduğu yeğdir
Düşmez yere zîrâ okumuz sâhib-i şastız
Bu âlem-i fânîde ne mîr ü ne gedâyız
Âlâlara âlâlanırız pest ile pestiz
Hem-kâse-i erbâb-ı diliz arbedemiz yok
Meyhânedeyiz gerçi velî aşk ile mestiz
***
Bizi üzüm suyu ile sarhoş oldu sanmayın.
Biz meyhane sakinleriyiz ama bezm-i elest sarhoşlarıyız
Etekleri bulaşmış olanlar bizi de bulaşmış sanırlar ama.
Biz yalnızca aşk kadehinin dudağını ve elin ayasını öpmeğe düşkünüz.
Bu dünya toplantısında başköşeyi gözleyip de ne yapalım!
Biz şaraba taparız. Yerimiz meyhanedeki şarap küpünün dibidir.
Biz kimseyi incitme, gönlünü kırma niyetinde değiliz, ama.
Aşk kadehini kıran ham sofunun, hatırını kırarız.
Garaz sahiplerinin bizden uzak olması iyidir.
Çünkü biz şast sahibiyiz, okumuz yere düşmez.
Bu fani dünyada ne efendi ne de köleyiz.
Büyüklenenlere büyüklenir, alçak gönüllülerle alçak gönüllü oluruz.
Gönül ehliyle kadeh arkadaşıyız. Kimseyle kavgamız yok.
Her ne kadar meyhanedeysek de ilahî aşk ile sarhoşuz.
Şast: Okçuların başparmaklarına taktıkları yüzük
Sâki Getir Ol Badeyi Kim Dâfi-i Gamdır
Sâki getir ol badeyi kim dâfi-i gamdır
Saykal vur o mir’âta ki pür-jeng-i elemdir
Dil-besteleriz bizden irâğ eyleme bir dem
Ol bâdeyi kim nûr-ı dil ü dîde-i Cem’dir
Ey hâce fenâ ehline zinhâr ululanma
Dervîşi bu mülkün şeh-i bî-hayl ü haşemdir
Hâk ol ki Hudâ mertebeni eyleye âlî
Tâc-ı ser-i âlemdir o kim hâk-i kademdir
Gel doğrulalım meygedeye rağmına anın
Kim bâr-ı riyâdan kad-i bergeştesi hamdır
Mey sun bize sakî biziz ol kavm ki derler
Rindânı sabûhî-zede-i bezm-i kıdemdir
Bu nazmı Peyâmî’den işit hâle münâsip
Kim zübde-i yârân-ı sühandân-ı Acem’dir
‘Mâ rindî sabûhî-zede-i bezm-i Elestim
Pîş ez-heme sâgar-keş ü bîş ez-heme mestîm’*
* (‘Biz, Elest meclisinin sabah şarabını içmiş, herkesten evvel o şarabın tortusunu çekmiş ve herkesten ziyade sarhoş olmuş rindleriz…’)
Yuf Hârına Dehrin Gül-i Gülzârına Hem Yuf
Yuf hârına dehrin gül-i gülzârına hem yuf
Ağyârına yuf yâr-ı cefâkârına hem yuf
Çün ehl-i vücudün yeri sahrâ-yi ademdir
Yuf kaafile vü kaafile-sâlârına hem yuf
Zî-kıymet olunca nidelim câh ü celâli
Yuf anı satan dûna hırîdârına hem yuf
Ârif ki ola müdbir ü nâdân ola mukbil
İkbâline yuf âlemin idbârına hem yuf
Çarh-ı feleğin sa’dine vü nahsine lâ’net
Kevkeblerinin sâbit ü seyyârına hem yuf
Çün oldu harâm ehl-i Hak a dünya vü ukba
Cehd eyle ne ukbâ ola hâtırda ne dünyâ
Sanmanız Kim Mihnet-i Hicranı Andım Ağladım
Sanmanız kim mihnet-i hicranı andım ağladım
Zevk-i vaslıyla geçen devranı andım ağladım
Gösterip cevrinden ağyara şikayet suretin
Subh olunca dün gece cananı andım ağladım
Vaiz eşkim havf-ı duzahdan sanır bilmez ki ben
Dilde olan ateş-i suzanı andım ağladım
Kimi tiğinden kimi hançerinden ağladı
Ben biraz ol gamze-i fettanı andım ağladım
Dam-ı gamdan olduğumdan giryemi sanman ki yar
Gayrılarla ettiği seyranı andım ağladım
Arz-ı mihrinden rakibin hande el verdi bana
Dildeki suz-ı gam-ı pinhanı andım ağladım
Himmet-i hubanı gördüm zikr eder erbab-ı aşk
Sevdiğimden gördüğüm ihsanı andım ağladım
Ruhiya gülşende gördüm gülden ağlar andelip
Ben heman ol gonce-i handanı andım ağladım
Bağdatlı Ruhi
Etiketler, bağdatlı Ruhi, gazel, bağdatlı ruhi gazelleri, Bağdatlı Ruhi Sözleri, Bağdatlı Rûhî gazelleri, Bağdatlı Rûhî Terkibi Bend, Bağdatlı Rûhî Divanı Pdf, Bağdatlı Ruhi şiirleri günümüz Türkçesiyle, Bağdatlı Ruhi Şikâyetname, Bağdatlı Rûhî eksilmede, Bağdatlı Ruhi Eserleri, Bağdatlı Ruhi Divanı, Bağdatlı ruhi mersiye, Ruhi Divanı Pdf, Bağdatlı Rûhî Terkibi Bend,