Hısn-i-Mansur Kale Efsanesi
Hısn-i-Mansur Kale Efsanesi ADIYAMAN Efsaneye göre, Adıyaman kalesinin orta yerinde mil üzerinde dönen bir köşk varmış. Köşkte savaşı seyreden Arap kumandanının kızı, kaleyi
Anadolu Efsaneleri ve Türk Kültürüne Dayalı Efsaneleri okuyabileceğiniz kategorimize hoş geldiniz. Bu bölümde Anadolu insanımızın dilinden ağızdan ağza dolaşarak efsaneleşen hikayelerin büyüsüne sizde kapılacaksınız. Anadolu efsaneleri çok eski tarihlerden günümüze kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Tüm dünya halklarının elbette kendine has efsaneleri vardır ama tüm dünya tarafından bilinen en büyük efsaneler Yunan kültürüne ve Türk Anadolu kültürüne dayalı efsanelerdir. Efsaneler elbette olağanüstü kişi ve olaylar içermektedir. Ancak yapısı gereği düşüncelerin tasarlayabildiği en ideal kişileri ve olayları içermektedir.
Yaşadığınız yörenizde anlatılan efsanelerin kayıt altına alınması ve herkes tarafından bilinmesi için sitemizin Hikayenizi Ekleyin kısmından bize yazabilirsiniz.
Hısn-i-Mansur Kale Efsanesi ADIYAMAN Efsaneye göre, Adıyaman kalesinin orta yerinde mil üzerinde dönen bir köşk varmış. Köşkte savaşı seyreden Arap kumandanının kızı, kaleyi
Taşköprü Efsanesi ADANA Adana'da, Seyhan Nehri üzerinde bulunan tarihi Taşköprü'nün kurulması ile ilgili olarak birçok söylenti vardır. Bunlardan bir tanesi de öyledir: Adana’da bir padişah yaşarmış. Padişahın kızı bir yılanın ölümüne sebep olmuş. Bu yılanın eşi, kızı öldürmek için peşine düşmüş. Padişah bunun farkına varmış. Kızını tanıdığı birisinin evine saklamış.
Masallarımız; "Cihan Şah’a Söylenmeyen Sır" Masalı Masallarımız Masallarımız; "Cihan Şah’a Söylenmeyen Sır" Masalı :Vakti zamanın birinde büyük bir diyarın padişahı vardı.
Efsaneye göre Kütahya da yaşayan bir çiftçi adam yaşarmış. Bu çiftçi adam bir gün tarlasında çift sürerken büyük bir yılan çiftçinin ayağına dolanmış. Çiftçi şaşırmış;
– Yaaa yılan, çekil git, demiş.
Yılan çekilmemiş.
– Ya yılan, çekil yılan! diye tekraretmiş. (daha&helliip;)
Anadolu Efsanelerinden: Bayındır Han zamanında Ahlat’ta fakir bir aileye mensup bir ana ile oğlu yaşarmış. Bu ailenin geçimini, çobanlık yapan oğul sağlarmış. Bir gün Ahlat’ın meydanlık mezarlığı semtinde hayvanlarını yaydıktan sonra vakit de öğlen olduğundan, yemeğe oturmuştur. Yemeğini yedikten sonra eline aldığı bir küçük ağaç parçasıyla vakit geçsin diye toprağı eşmeğe başlamıştır. (daha&helliip;)
Vakıfköyü Seyit Ali anlatıyor: Malazgirt Savaşı sonrası ilerleyen, her gün bir yenisi eklenen topraklara, asalet katan Müslüman Türkün Tevhit mührünü basan öncü kuvvetlerin avcı kolundan bir askerin önüne işte bu mıntıkalarda 15-20 kadar gavur askeri çıkar, aralarında çıkan çarpışma sonunda orası düşman askerlerine mezar olur. Şimdi bile biz oraya gavur mezarlığı deriz. Aldığı derin bir yara ile oradaki topraklara kanını akıta akıta çeşmenin başına varır, dermansız düşer, bayılır oraya. Yetişen arkadaşları bir süre sonra bulurlar onu. Ruhu henüz cesedinden çıkmamıştır. Ayın hilal hali, yıldızı ile Mehmetçik’in yanında sanki bir bayrak gibi aksetmiştir. Can havli ile tuttuğu küçük çam filizi avucunda öylesine biçimlenmiş bırakmıyor, dudaklarında inilti ile Allah Allah der. Biraz sonra (daha&helliip;)
https://degarado.com/ hikaye okuma sitemizin kaliteli hikayelerine ulaşmak için hikaye araması yaparak ulaşabilirsiniz. Hikaye araması yaparken aşağıda verilen bazı hikaye etiketlerini kullanabilirsiniz. Bu hikaye arama etiketleri ile sitemizde bulunan en güzel hikayelere kolayca ulaşabilirsiniz.
Bazı hikaye etiketleri,
hikaye, hikaye oku, hikaye yaz, hikaye okumak, hikayeler, hikayelerimiz, hikayelerimizden, hikaye arşivleri, hikaye içerikleri, öykü, öykü oku, öykü arşivleri, öykü içerikleri, masal, masal oku, masal okumak, masal yaz, masal arşivleri, masal içerikleri, ahlaki hikayeler, düşündürücü hikayeler, en güzel hikayeler, (daha&helliip;)
Sabahattin Ali Hikayelerinden "Hasan Boğuldu" Kazdağı’nın Adalar Denizi’ne bakan yamaçlarından birindeki bir yörük obasına gidip dört beş gün kalacaktım. Edremit pazarına çıra ve bal satmaya geldiği zamanlar ahbap olduğum ve devlet kapısında birkaç ufak işine yardım ettiğim uzun boylu, ak sakallı bir yörük beni davet etmiş: - Çadırda yatmayı gözün tutarsa buyur! Taze bal yersin,…