You are currently viewing ANNABEL LEE
  • Post comments:0 Yorum

Şiir

ANNABEL LEE

Seneler, seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı, bileceksiniz
İsmi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni.

O çocuk ben çocuk,

Memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.

Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.

Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,_
Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi)
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.

Sevdadan yana ,kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.

Ay gelip ışır hayalin eşirir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim, uzanır beklerim
Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni.

Edgar Allan POE

Şiir Çevirisi: Melih Cevdet ANDAY

Edgar Allan Poe Hakkında

(19 Ocak 1809 – 7 Ekim 1849) – Edgar Allan Poe ABD’li şair, kısa öykü yazarı, editör ve edebiyat eleştirmeni, Amerikan Gotik Edebiyatının öncülerinden, ABD’nin ilk kısa hikaye yazarlarından, modern anlamda korku gerilim ve polisiye türlerinin de öncüsüdür.

Polisiye, gizem, gotik, bilim kurgu gibi pek çok türde öykü ve şiirler yazan Poe, kendinden sonraki nesile de örnek ve ilham kaynağı oldu.

Poe’nun sanatı da hayatına benzer: Acılarla dolu ve karmakarışıktır. Hele, kendi duyduğu acı verici korku ürpertilerini okurlarına da aynen duyurmakta son derece ustadır. Başından geçenleri canlandırmakta da oldukça başarılıdır.

Edgar Allan Poe’nun şiirleri azdır. Bunlar içinde Türkçe dahil bütün dünya dillerine çevrilmiş olan çağdaş Avrupa şiirini etkilemiş bulunan “Kuzgun“, “Annabelle Lee“, “Çanlar” gibi parçalar son derece duygulu eserlerdir. Eleştirme yazıları kuvvetli bir mantık, sağlam bir görüş, doğru hükümlerle kendi alanında örnek olmuştur.

Edgar Allan Poe’nun kişiliğinin en kuvvetli yönü şüphesiz, hikayeciliğindedir. “İşitilmedik Hikayeler” adını verdiği hikaye kitabında kabus fikrinin en eşsiz örneklerini canlandırmıştır. Kendi söylediğine göre o zamana kadar hikayelerde temel olan “olay” yerine, bir “etkileyici düşünce” arıyor, bunu hareket noktası yapıyordu. Sonradan, bu etkileyici düşünceyi gerçekleştirmek üzere bir olay kurguluyordu. Örneğin “Sphinx” adlı hikayesinde okuyucuyu korkudan ürperten canavarın bir santim boyunda bile olmadığını ancak hikayenin sonunda anlaşılır. “Morg Sokağı Cinayeti” gibi polis hikayeleri de yazmış olan Poe, bunlarda, hikayeye olayın sonundan başlarsak tarzını getirmiştir. 70 kadar hikayesi vardır. Bunlar içinde “Kuyu ile Sarkaç“, “Kızıl Ölümün Maskesi“, “Değirmi Portre” en tanınmışlarıdır. Edgar Allan Poe’nun hemen hemen tüm eserleri Türkçemize çevrilmiş durumdadır.

Eserlerinde daha çok ölüm konusunu işleyen ve gotik edebiyatın önde gelen kalemleri arasında yer alan Edgar Allan Poe, korkunun yanında hiciv ve mizah ögeleri de kullanmıştır. Edebiyat eleştirmeni olarak da tanınan Poe’yu meslektaşı olan arkadaşı James Russell Lowell: “Kurgu eserler üzerine Amerika’da eleştiri yazmış olan en titiz, felsefi ve korkusuz eleştirmen” sözleriyle tanımlamıştır.

Bir cevap yazın