You are currently viewing Aşk Hikayesi: “Özlenene Heba Yıllar”
  • Post comments:0 Yorum

Aşk Hikayesi: “Özlenene Heba Yıllar”

Kaderimin bana sunduğu yaşamın adıydı özlem. Özlenene sevgiler hep sonsuzdu. Ona hasret evlerde, ona hasret sokaklarda ona hasret yaşamaktı. Baktığın her şeyde onu aramak, özlenene ulaşabilmenin yollarını bulmaktı. Bu gayretle çektiğin acının farkına bile varmadan kedini sorguladığında daha büyük bir  acı hissetmendi. Mantığım bunu kabul etmese de kalbim mantık kapılarını çoktan kilitlemişti. Bu acıya öyle alışmıştım ki özlemeyi bile özler olmuştum.

Ben bu hallerdeyken, özlenen ne hallerdeydi acep. İşte, bekle sevdiceğim geleceğim dediği gün gelivermişti, kolunda körpe nişanlısıyla. Yandı bedenim görünmeyen ateşlerde. Yıllar eridi gitti ellerimde. Bir de utanmadan nikah davetiyesi göndermiş. Yandım ona hasret anlarıma. Çektiğim acılarıma.  Bu durum kalbime çok ağır gelmişti. O an terk ettim evimi ve bir daha o sokaktan hiç geçmedim.  30 yıl oldu ortak dostlarımızla görüşmeyeli, 30 yıl oldu onu tanıdığım, doğup büyüdüğüm o şehre gitmeyeli. Bakamadım gökyüzüne mavi diye ve denizi olmayan bir şehre yerleştim. O günden sonra uzak durdum hep deniz gözlülerden.

Hani diyor ya şair; “Nerden düştüm ben bu aşka, ne verdi ki dertten başka?” diye. Nerden geldin aklıma şimdi? Yıllar geçti de geçmedi kırgınlığım, geçmedi… Bu yürek sevdanı silemedi…. Seni asla affetmedi.

Gülten Ajder

Bir cevap yazın