You are currently viewing Atasözü Hikayeleri; “Vermeyince Mabud, Neylesin Sultan Mahmud?”
  • Post comments:0 Yorum

Atasözü Hikayeleri; “Vermeyince Mabud, Neylesin Sultan Mahmud?”

Derler ki, Sultan Mahmut’a kısmeti bağlı bir adamdan söz etmişler. Sultan adamı bir de kendisi denemek istemiş. Bir koca tepsi baklava yaptırmış. Üst tabakadan başka tepsinin her tarafına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş, adamını gönderip ona tepsiyi birinin bir adağı diyerek kısmetsiz şahsa vermesini ve şahsı takip etmesini emretmiş. Adamımız tepsiyi almış. Yolda bir tanıdığına rastlamış. İkisinin de olaydan haberi yok.  Adamımız hikayeyi anlatınca, “Senin” demiş “tanıdığın gerçek bir hayırseverlik duygusuyla, “Baklavadan çok paraya ihtiyacın var. al şu iki altını, sat tepsiyi bana.” Teklif adamımızın da işine gelmiş ve tepsiyi satmış.

Sultan hikayeyi duyunca “Fesüphanallah!” demiş. Adamına adamımızın her gün geçtiği köprünün her gün geçtiği tarafına o gelmeden hemen önce altın dizmesini ve kenara çekilip izlemesini emretmiş. Adamımız köprüye gelince “Ya!” demiş, “Hep aynı taraftan geçiyorum, bu gün de diğer taraftan geçeyim, bir değişiklik olsun.” demiş. Sultan hikayeyi duyunca, “Ya hazreti pir!” demiş. Adamımızı yaka paça beylik arazilerden birine getirmelerini emretmiş. Getirmişler. Adam korkudan tir tir titrerken ona bir kasnak verilmesini emretmiş ve adamımıza, “Bu kasnağı atabildiğin kadar uzağa atacaksın. En son durduğu yere kadar olan arazi senin olacak.” demiş.

Adamımız kasnağı savurmuş. Kasnak havada bir yay çizip gelmiş ayaklarının dibinde durmuş. Sultan “Ya malik el mülk!” diye haykırmış, “Getirin onu! doğruca hazineye gitmiş. Adama bir kürek verilmesini emretmiş. “Küreği daldır, ne gelirse senindir.” Adam korku ve heyecandan küreği ters daldırmış ve gele gele bir metelik gelmiş. Sultan “kısmeti bağlı” olmanın ne demek olduğunu anlamış böylece.

Raviyan-ı ahbar, nakilan-ı esrar zikr idürler kim vermeyince mabut, neylesin Sultan Mahmut meselini dahi şol sultan irad buyurmuştur.

Daha fazla deyim veya atasözü hikayesi için Prof. Dr. İskender Pala’nın “İki Dirhem Bir Çekirdek” adlı kitabından yararlanabilirsiniz.

Atasözü ve Deyimler Hakkında

Atasözü, Atalarımızın, uzun denemelere, gözlemlere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak veren ve kalıplaşmış bir biçimi olan, kamuca benimsenmiş kısa ve özlü sözleridir. Düşündüren, ders veren ve eğitici sözlerdir.

Deyim ise, genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına denir. Anlatıma akıcılık, çekicilik katan, çoğunun gerçek anlamından ayrı bir anlamı bulunan, genellikle de birden çok sözcüklü dil öğesi, kalıplaşmış sözcük topluluğudur.

Atasözleri az sözcükle çok şey anlatan özlü sözlerdir. Anlattıkları denenmiş, doğruluğuna inanılmış düstur (genel kural, kaide) niteliğindedirler.

Deyimler ise, kalıplaşmış anlatım araçlarıdır. Cümle şeklinde olanlar bile bir anlam bütünlüğü taşımaz. Asıl anlamlarını içinde bulundukları cümleden alırlar; aldıkları anlam da değişmez bir kural niteliğinde değildir.

Atasözleri ve deyimlerin birbirleriyle ortak ve birbirinden ayrılan bazı özellikleri vardır. Birbirleriyle ortak olan en önemli özellikleri, her ikisinin de toplum tarafından ortak olarak benimsenen ve kullanılan kalıplaşmış sözler olmalarıdır.

Deyim ile Atasözü Arasındaki Benzerlikler

1. Her ikisi de halkın ortak ürünüdür.

2. Her ikisinin de söyleyeni belli değildir.

3. Her ikisi de uzun tecrübeler sonucu oluşmuştur.

4. İkisinde de kelimelerin yeri asla değiştirilemez

Atasözü ve Deyim Arasındaki Farklar

1. Atasözleri genelde cümle şeklindedir ama deyimler genellikle fiille birlikte mastar oluşturur.

Bu konuyu bir örnekle anlatırsak;

Göze girmek (deyim)

Sakla samanı gelir zamanı (atasözü)

2. Deyimler bir durum bildirirken atasözleri durum bildirmez.

3. Atasözlerinde nasihat varken deyimde nasihat yoktur.

4. Atasözlerinin ifade ettikleri anlamlar gerçekken deyimler mecaz anlam içerir.

5. Deyimlerde verilmek istenen mesaj örtülü verilirken atasözlerinde bu durum böyle değildir.

6. Atasözleri genellikle bir işin nasıl yapılacağı hakkında fikir verirken deyimlerde bu durum böyle değildir.

7. Atasözleri deyimlere göre daha fazla kelimeden oluşur.

8. Atasözleri genelde geniş zamanla çekimlenirken deyimler her çekime girer.

Bir cevap yazın