Dini Hikaye “Nimettensin…”
Dini Hikaye "Nimettensin..." Bulutlu bir güne “merhaba”yla başlamak; yağmurun cama “tık tık” vuran çisiltisiyle uyanmak olsa gerek. “Uyan ey gözlerim gafletten uyan. Uyan uykusu çok gözlerim uyan…” demek kendi kendine…
Yaşanmış Gerçekler ve İbret Dolu Dini Hikayeler
Dini Hikaye "Nimettensin..." Bulutlu bir güne “merhaba”yla başlamak; yağmurun cama “tık tık” vuran çisiltisiyle uyanmak olsa gerek. “Uyan ey gözlerim gafletten uyan. Uyan uykusu çok gözlerim uyan…” demek kendi kendine…
Kıssadan Hisse "Beş Kişiyle Arkadaş Olma" Babam İmam Zeynelâbidîn Hazretleri bana: "Beş sınıf insanla konuşma, arkadaş olma" diye nasihatte bulundu.
Dini Hikaye "Şehzadenin Dönüşü" VAKTİYLE AZERBAYCAN’IN Gence şehrine zalim ve ahlâksız bir şehzade hükmediyordu. Bir gün sarhoş olmuş, kafası tütsülü, elinde kocaman bir kadeh, şarkı söyleyerek mescide girdi.
Dini Hikaye "Abdal Musa ve Uçarsu" Efsanesi Her gittiği yerde el üstünde tutulan Abdal Musa Hazretleri adı geçen Akdağların Fethiye’ye yüzündeki köylere gelmiş. Diğer köylerde olduğu gibi burada yaşayanlar tarafından da büyük itibar görmüş, el üstünde tutulmuş
Dini Hikayeler "Aferin Yeğenim!" Tâbiîn muhaddislerinden Muâviye bin Kurra Müzenî anlatıyor; Ashâb-ı Kiramdan Ma'kıl ibni Yesâr radıyallahu anh ile yürüyordum. Yolda gelip geçeni rahatsız edecek bir şey görünce onu alıp atıyor, veya yolun kenarına ç
Hazreti Nuh’un Gemisi: İnsanlar, ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem’den sonra, Allah’a ibadet etmeyi bırakarak kendi elleriyle yaptıkları putlara tapmaya başlamışlardı. Güçlü ve zenginler, zayıf ve korunmaya muhtaç olanları eziyordu. Merhameti ve iyilik yapmayı unutmuşlardı. Bu yüzden toplumda barış ve huzur kalmamıştı. (daha&helliip;)
Gerçek Hikaye: Mısır hükümdarı Firavun, bir gece rüyasında bir ateşin tahtını yerle bir ettiğini gördü. Etrafındaki insanlar bu rüyayı, doğacak bir erkek çocuğun Firavun’u tahtından indireceği şeklinde yorumladı. Bu sebeple Firavun, o yıl doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretti. (daha&helliip;)
Dini Hikaye: Bir Akbaba, bir çaylağa şöyle seslendi:
“Uzakları görmede benden üstün hiçbir kuş yoktur!”
Çaylak kendisine şöyle cevap verdi:
“Bunu söylemek yetmez, ispat etmen gerekir. Gel bakalım, şu ovanın içinde ne görüyorsan söyle?” (daha&helliip;)
(Bir bilge ile kendisine yirmi yıl talebelik yapan birinin arasında geçen bir konuşma):
– Kaç yıldır benim yanımdasın?
– Yirmi yıldır efendim.
– Bu zaman süresince benden ne öğrendin? (daha&helliip;)
Çok zengin bir köylüydü, ama cimriliğiyle meşhurdu. Dolmuş parası vermemek için Yürüyerek, ayakkabıları eskimesin diye de, yalın ayak kasabaya giderdi.
Kahvede kolay kolay oturmaz; bir daha ki sefere o ısmarlamak zorunda kalabilir diye, kimsenin çayını içmezdi. Kimseye sadaka vermez, dilencileri
yanından kovardı. Kısaca kesesi çok zengin, yüreği çok fakir bir adamdı. O gün kasabanın pazarıydı. Çok sıcak bir gündü. Fakir bir adam onun yanına yaklaştı: (daha&helliip;)
İbretlik Hikaye: Cüneyd-i Bağdadî bir gün evinin kapısı önünde duruyordu. Israrla halktan sadaka isteyen kör bir dilenci dikkatini çekti.
Kendi kendine söylendi:
— Bu adam bir cami ve tekke önünde beklese daha iyi olmaz mıydı? Muhakkak Allah bunun rızkını verecektir. (daha&helliip;)
Ben Gidiyorum, Ta ki Benden Daha Hayırlısı Gelsin
Yatsı ezanına birkaç dakika vardı. Camiye gitmek üzere son hazırlıklarımı yapıyordum. O sırada kapının zili çaldı. Kapıyı açtım. Karşımda uzun zamandır görmediğim bir dostum. Beni ziyarete gelmiş. Selamlaşıp kucaklaştık. Buyur ettim. Çay eşliğinde uzun bir sohbet için salona geçtik. (daha&helliip;)
Bir grup insan hacca gidiyordu. Mekke’ye yakın bir yerde konakladılar. O grubun yanına bir ceylân geldi. İçlerinden biri ceylânı ayağından yakaladı. Arkadaşları her ne kadar; (daha&helliip;)
Yaşlı çoban sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse, onunla konuşarak:
“Hadi bakalım evladım, derdi. Bu ihtiyarın elmasını ver artık”.
Ve bir elma düşerdi, en güzelinden, en olgunundan. Yaşlı adam sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra, babasından kalan Kuran’ını okumaya koyulurdu. (daha&helliip;)
Mehmet ve ailesi beraber pazar günü kahvaltı yapıyorlardı. Tatil olduğu için tüm aile bir arada idi. Mehmet’in ailesi, kendisi, babası, annesi ve kız kardeşinden oluşan küçük fakat mutlu bir aile idi. Mehmet ailesini çok seviyor. Tüm aile de birbirlerini seviyordu. Mehmet böyle mutlu ve huzurlu bir aile ile birlikte yaşamaktan son derece sevinçli ve mutlu idi. (daha&helliip;)