Destansı Kahramanlık Hikayeleri

Read more about the article Gerçek Hikaye “Buzdan Heykel”
Gerçek Hikaye

Gerçek Hikaye “Buzdan Heykel”

Gerçek Hikaye “Buzdan Heykel”

Gerçek Hikaye

Gerçek Hikaye, Kırk birinci yılın kışı. Soğuk bir gece. Sanki etrafta canlı cansız ne varsa donup buz bağlamıştı. Hava zehirli yılan gibi ısırıyor, damarlardaki kan donuyor.

Böyle bir gecede Ukrayna’nın uçsuz bucaksız karlı bozkırlarında bir gölge hareket ediyor. O, genç bir kadındır. Yavrusunu bağrına basmış bitkin bir halde, soluk soluğa, -nereye gidecekse- acele ediyordu. (daha&helliip;)

0 Yorum

Hikaye: “Yanık Kalesi” 1. Bölüm

Hikaye: “Yanık Kalesi” 1. Bölüm

-Yanık Kalesi Neresidir?-

Bu hikaye, gerçeten yaşanmış bir kahramanlık hikayesidir.

Yaşanan bu olaylar, bir ismi Rab olan Yanık Kalesinde cereyan ediyordu. Yanık Kalesi, Budapeşte ile Viyana’nın ortasında ve Tuna Nehrinin bir kolu olan Rab suyu üstündedir. Meşhur Estergon’dan da batıdadır. Kale, Tuna’ya oldukça yakındır. Buraları geçmişte Macar elleri idi. Hikaye (daha&helliip;)

0 Yorum

Vatan Şairimiz Mehmet Akîf Ersoy

Vatan Şairimiz Mehmet Akîf Ersoy

Türk Milleti’nin Bağımsızlık Mücadelesinin simgesi, milli ve manevi cephenin güçlenmesine omuz veren, Vatan şairimiz, İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, vefatının 84. yılında dualarla anılıyor.

Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy “İstiklal Marşı”mızla, yüce milletimizin Kurtuluş Savaşında gösterdiği azmini, bağımsızlık aşkını, hür yaşama iradesini en parlak ve en güçlü şekilde ifade ederek, milletimizin cesaret, kahramanlık ve eşsiz mücadele azmini en güzel şekilde ölümsüzleştirmiştir. (daha&helliip;)

0 Yorum

Yaşanmış, Gerçek Bir Hikaye

Yaşanmış, Gerçek Bir Hikaye

“Düşman Eline Geçmeye Gör”

Kahramanlık Hikayeleri, Kurtuluş Savaşı Hikayeleri, Savaş Hikayeleri

Kütahya Dumlupınar parkında mezarı bulunan küçük Mustafa’nın gerçek hikayesidir.

Küçük Mustafa Yunan işgalinden dolayı annesiyle evlerinde saklanırlar. General Gondilis onlara dokunmadan Ankara istikametine doğru işgalinin sürdürürken, Mustafa ve annesi saklanmaktan başka bir çare bulamazlar. (daha&helliip;)

0 Yorum

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri

“Fadime Bacı”

Kış iyice bastırmıştı. Dağlar, ovalar karlarla örtülmüştü. Dondurucu soğuk ortalığı kasıp, kavuruyordu. Kuruluş Savaşımız sürüyordu. Herkes, kendine düşen görevi yapmak için çabalıyordu. Genç, yaşlı herkes bu savaşın içindeydi. Yaşlılar mermi yapıyor; kadınlar elbise, çorap dikiyor ve cepheye, cephane taşıyorlardı. Onların işi çok ağırdı ama hiç biri bundan yılmıyordu. https://degarado.com/ (daha&helliip;)

0 Yorum

Hikaye Oku

Hikaye Oku

Mescid-i Aksa’da Nöbeti Sürdüren Son Osmanlı’nın Hikayesi

Yıllar önceydi, sene 1972 O zamanlar genç bir gazeteciydim. Türkiye’den bir grup insan, İsrail’e resmi ziyarette bulunuyorlardı. Biz de gelişmeleri izlemek için oradaydık. Bir sıcak Mayıs akşamıydı. Her ziyarette olduğu gibi sıradan bir işti anlayacağınız. Ziyaretin dördüncü günü bize tarihi ve turistik yerleri gezdirmeye başladılar; kafile olarak Mescid-i Aksa’ya vardık. (daha&helliip;)

0 Yorum

Başarı Hikayeleri; “KİTAP İARE SANDIĞI”


Başarı Hikayeleri; “KİTAP İARE SANDIĞI”

Yıl 1943.

Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok.

Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: (daha&helliip;)

0 Yorum

Kütahya Efsaneleri; “Mehmetçik Çamı Efsanesi”

Kütahya Efsaneleri; “Mehmetçik Çamı Efsanesi”

Vakıfköyü Seyit Ali anlatıyor: Malazgirt Savaşı sonrası ilerleyen, her gün bir yenisi eklenen topraklara, asalet katan Müslüman Türkün Tevhit mührünü basan öncü kuvvetlerin avcı kolundan bir askerin önüne işte bu mıntıkalarda 15-20 kadar gavur askeri çıkar, aralarında çıkan çarpışma sonunda orası düşman askerlerine mezar olur. Şimdi bile biz oraya gavur mezarlığı deriz. Aldığı derin bir yara ile oradaki topraklara kanını akıta akıta çeşmenin başına varır, dermansız düşer, bayılır oraya. Yetişen arkadaşları bir süre sonra bulurlar onu. Ruhu henüz cesedinden çıkmamıştır. Ayın hilal hali, yıldızı ile Mehmetçik’in yanında sanki bir bayrak gibi aksetmiştir. Can havli ile tuttuğu küçük çam filizi avucunda öylesine biçimlenmiş bırakmıyor, dudaklarında inilti ile Allah Allah der. Biraz sonra (daha&helliip;)

0 Yorum

Şehit Mektupları

Şehit Mektupları

“Evlattan Şehit Babaya Mektup”

‘Mücahide’:

Yine seni özledim.Yine aklım karıştı baba.. Özlem aklı karıştırır mı? Bunu öğretmemiştin bana.

Bugün benim doğum günüm. Şimdi sekiz yaşımdayım. Büyüdüm erkek oldum ama hala anlamıyorum sen neden yoksun baba. Önlük bana çok yakıştı. Senin hep görmek istediğin gibi pırıl pırıl bir öğrenci oldum ama sen göremedin üzgünüm çok üzgünüm baba… Karlı bir kış günüydü. Seni bir tabutun içine koymuşlardı. Yine çok yakışıklıydın. Derin bir uykuya dalmıştın. Çağırdım defalarca seslendim sana, cevap vermedin küstüm sonra. Hani söz vermiştin. Kartopu oynayacaktık ilk kar yağdığında. Hava çok soğuktu ama babannem ağlarken ”oooyyy ciğerim yanıyor” diyordu.

İnsanın ciğeri nasıl yanar baba? (daha&helliip;)

0 Yorum

Hikaye: “İki Lalenin Hikayesi” 

Hikaye: “İki Lalenin Hikayesi” 

Seferberliğin ilanından sonra İzmir’den ikimiz de aynı vapurla geldik. Lise sıralarında ve hukuk eğitimi esnasında bizi birbirimizden ayıramayan talih, yedek subay adayı sıfatıyla Harp Okulu’na da ikimizi aynı günde ve beraber götürüyordu. Lise gençliğinden beri devam eden bu arkadaşlık hayatı birkaç ay sonra ikiye bölündü. Beni İstanbul’daki görevime geri verdiler, o subay üniformasıyla bir takımın başına geçerek Çanakkale’ye gitti. (daha&helliip;)

0 Yorum

Bir Çanakkale Hikayesi; “Yüzlük Kaime”

Bir Çanakkale Hikayesi; “Yüzlük Kaime”

Asteğmen Mehmet Muzaffer, diğer cephelere asker ve malzeme sevkinde kullanılan araçların lastik ihtiyacını temin için karargah tarafından İstanbul’a gönderilir.

Komutanlarının emri üzerine lastik almak üzere İstanbul’a gelen Mehmet Muzaffer, aradığı lastikleri Karaköy’de Yahudi bir tüccarda bulur. O yıllarda İstanbul’da otomobil ve kamyon nadir rastlanan vasıtalardır ve lastikleri ise yok denecek kadar azdır. Yahudi tüccarla anlaşan Muzaffer, lastikler için ödenecek parayı almak üzere  Erkan-ı Harbiye’ye gider. (daha&helliip;)

0 Yorum

Bir Çanakkale Hikayesi Gerçek Hikaye

Bir Çanakkale Hikayesi Gerçek Hikaye

MUHTEŞEM BİR ÇANAKKALE HATIRASI

“CEVDET DEDE”  “BABAN GELİRSE BENİ HEMEN ÇAĞIR HA..!”

Balıkesir’de Ali Sururi İlkokulu karşısındaki boşlukta, eski ayakkabı tamircisi, kır, pala bıyıklı bir ihtiyar olan Cevdet (Alkalp) dede vardı. Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. Ve devam etti…: (daha&helliip;)

0 Yorum

Çanakkale Savaşı Hikayeleri

Çanakkale Savaşı Hikayeleri

Nezahat Onbaşı’nın  Hikayesi

Milli Mücadele`nin ilk madalyası 9 yaşında cephelerde savaşan Nezahet Onbaşı`ya layık görüldü. Ama o madalyayı hiçbir zaman alamadı. 

Nene Hatun, Halide Edip, Erzurumlu Kara Fatma, Adile Onbaşı, Kara Ayşe ve daha nicesi… Onlar İstiklal Harbi`nin sembol kadınlarıydı. O listede adı çok anılmayan; ama daha küçük bir kız çocuğu iken cephelerde at süren, çarpışan bir de Nezahet Onbaşı vardı. 
(daha&helliip;)

0 Yorum

Çanakkale Savaşı Hikayeleri; “ŞEMSİ NENE”

Çanakkale Savaşı Hikayeleri; “ŞEMSİ NENE”

1954 yılında Sındırgı’dan Balıkesir’e geldik. Babam memurdu. Alt katta ev sahibi yaşlı bir kadının oturduğu iki katlı bir evin üst katını kiraladık. Ev sahibine Şemsi Nene diyorduk. Yani ismi Güneş idi. Evlendiğinde 16 yaşında imiş. Evlendikten üç gün sonra kocası gönüllü ihtiyat zabiti yani yedek subay olarak Çanakkale’ye gitmiş. (daha&helliip;)

0 Yorum

Çanakkale Hikayeleri; “İvrindili Ali Çavuş”

Çanakkale Hikayeleri; “İvrindili Ali Çavuş”

İvrindili Ali Çavuş aslen Kastamonu Cide’lidir. Babası  Balkan Harbi’nde askere alınmış, sonra tehiz edilmeden Çanakkale’ye gönderilmişti. Harbin başlamasından kısa bir süre sonra Ali Çavuş da askere alınır. 17 yaşındadır. Önce İstanbul’a getirilirler. Kısa bir beklemeden sonra cepheye sevk edilirler. (daha&helliip;)

0 Yorum

İçeriğin sonu

Yüklenecek başka sayfa yok