You are currently viewing Gazali Hikayelerinden; Hizmetçinin Duası
  • Post comments:0 Yorum

Gazali Hikayelerinden; Hizmetçinin Duası

İçkici bir şahıs vardı. Dostlarından bir grubu topladı. Hizmetçisine dört dirhem para verip mecliste bulunan kimseler için biraz meyve satın almasını emretti. Hizmetçi Ammâr’ın oğlu Mansur’un meclisinin kapısından geçti. Mansur da bir fakir için cemaatten birşey istiyor ve diyordu:

– Kim bu fakire dört dirhem para verirse ona dört dua yapacağım!
Ravî der ki:

– Hizmetçi, yanında dört dirhem parayı Mansur’a teslim etti. Mansur dedi ki:

– Sana ne hakkında dua etmemi istiyorsun?

Hizmetçi:

– Bir efendim vardır. Ondan kurtulmak istiyorum.

Bunun üzerine Mansur dua etti ve dedi:

– İkinci duayı ne hususta istiyorsun?

Hizmetçi:

– İstiyorum ki, Cenab-ı Hak, bu vermiş olduğum dört dirhem paranın yerini doldursun.

Mansur bu hususta dua etti ve dedi:

– Öbür duayı ne için istiyorsun?

Hizmetçi:

– İstiyorum ki, Allah benim efendime tevbeyi nasip eylesin.

Mansur bunun için de dua etti ve sonra dedi:

– Dördüncü olarak neye dua etmekliğimi istiyorsun?

Hizmetçi:

– Allah’ın, beni efendimi, seni ve bu cemaati affetmesini diliyorum.

Mansur dua etti. Bunun üzerine hizmetçi gerisin geriye doğru gitti. Efendisi hizmetçiden sordu:

– Neden böyle geciktin?

Hizmetçi olup biteni efendisine arzetti. Bunun üzerine efendisi sordu:

– Mansur ne gibi bir dua yaptı?

Hizmetçi:

– Nefsim için azâd edilmeyi onun vasıtasıyla diledim.

Efendisi: “Sen hürsün!” dedikten sonra, “İkinci duası ne idi?” sualini hizmetçiye yöneltti. Hizmetçi:

– Cenab-ı Hakkın vermiş olduğum paraların yerini doldurması idi.

Efendisi:

– Sana dört bin dirhem veriyorum! dedi.

– Mansur’un üçüncü duası ne idi?

Hizmetçi:

– Senin tevbe etmekliğindi!

Efendisi:

– Allah’a tevbe ettim! deyip Mansur’un dördüncü duasını sordu. Hizmetçi:

– Dördüncü duası da Allah’ın beni, sizi, kavmi ve Mansur’u da affetmekliği hususunda idi!

Efendisi:

– Bu durum benim elimde olan bir durum değildir, dedi.

O gece yattığı zaman rüyasında gördü ki, sanki birisi kendisine şöyle diyordu: “Sana düşen vazifelerin hepsini yaptın. Ben ise bana düşen vazifeyi yapmaz mıyım? Seni de, hizmetçiyi de, Ammar’ın oğlu Mansur’u da ve hazır bulunan kavmi de affeyledim. Sen bu durumu görür müsün?”

İmam Gazali Hakkında Bilgi:

İmam-ı Gazali, asıl adı Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî’dir.. Batı dillerinde ismi Algazel’dir. Künyesi Ebu Hamid, lakabı Huccet-ül-İslam ve Zeyneddin’dir. Gazali nisbesiyle meşhurdur. Müctehiddi. İctihadı, Şafii mezhebine uygun oldu.

İslam alimlerinin en büyüklerinden biri olan İmam Gazali, döneminde din adına bıraktığı eserler ile şimdiki dönem alimlerine ışık tutmuştur. İslâm dünyasında Hüccetü’l-İslâm yani İslamın ispatlayıcısı olarak tanınan alim, dinin anlaşılması için hayatını adamıştır.

İmam-ı Gazali, Horasan’ın Tûs şehrinde hicri 450 tarihinde (m.1058) doğmuştur. İlk öğrenimini Tus şehrinde Ahmed b. Muhammed er-razikâni’den, ondan Cürcan şehrine giderek ebû nasr el-ismaili’den eğitim görmüştür. Ardından 28 yaşına kadar nişabur nizamiye medresesi’nde ilim öğrenimi görmüştür.

İmam Gazali, Abbasi Halifesi El- Müstâzhir tarafından takdir edilmiş ve onun isteği üzerine Batınîleri reddeden kitabını yazıp halifeye atfen kitabında “El-müstâzhirî” adını vermiştir. Nizamiye müderrisliğinde bulunduğu yıllarda, “Kitabü’l Basit fil Fürü”, “Kitab-ül-Vesit,El Veciz”, “Meahiz-ül-Hilaf” isimli kitapları yazdı.

“Kitabu Fedaihil-Batınıyye ve Fedail-il Müstehzariyye” isimli kitabını yazan Gazali, aynı zamanda Rumcayı öğrenerek, eski Yunan ve latin filozofların kitaplarının üstüne  yaklaşık üç sene incelemelerde bulundu. Bu incelemeler esnasında ve neticesinde “Mekasid-ül Felasife” ile “Tehafüt-ül-Felasife” isimli kitaplarını yazdı.

Gazali, Avrupalı filozofların, dünysnın tepsi gibi düz olduğunu iddia ettikleri dönemde ilim ve felsefelerinin yanlış olduğunu ispat ederek dünyanı yuvarlak olduğunu açıkladı.

Tıp alanında da pek çok konuyu delilleriyle ortaya koydu. Ayrıca diğer fen ilimlerinde de fikir ve bilgileri kitaplarında açıklayarak bize yol gösterdi. Şam’da ykaldığı yıllarda “İhyau-Ulumid-din” isimli kitabını yazdı. Şam’dan Kudüs’e giden Gazali, “Mufassıl’-ulHilaf,” “Cevabul Mesail” ve Allah’ın güzel isimleri Esmâ’ül Hüsna’yı anlattığı “El-Maksad ül-Esma” kitabını yazdı.

Memleketi Tus’a tekrar dönen Gazali burada da “Ed-Dercülmerkum”, “El-Kıstas’ul-Müstakim”, “İslam’da Müsamaha Faysalü’t-Tefrika Beyne’l-İslam Ve’z-Zendeka”, “Kimya-yı Saadet” ve “Et Tibrul Mesbuk Fi Nasihatul Muluk” isimli eserlerini kaleme aldı.

Yaklaşık 10 sene süren çalışmalarından sonra Selçuklu veziri Fahr-ül-Mülk’ün ricası üzerine bir müddet daha Nizamiye Medresesi’nde ders veren Gazali, tasavvufu anlatan “Mişkatü’l-Envar” adlı eserini fikir dünyasına kazandırdı.

Son günlerini insanları irşad etmekle geçiren Gazali, bu süreçte “El-Munkız Mine’d Dalal”, “Selef’i Salihin Mezhebi Huccetu’l İslam”, ehlisünnete tabi olmayı anlatan “İnançta Hassas Ölçüler İlcamü’l Avam An İlmi’l-Kelam” isimli kitaplarını tamamladı.

Gazali’nin 457 kitap yazdığı, ancak günümüze sadece 75 eserinin ulaştığı, kaynaklarda geçer.

Bir cevap yazın