You are currently viewing Gazali’den Hikayeler
  • Post comments:0 Yorum

Gazali’den Hikayeler

Misafir Gelmeyince Üç Ay Bir Şey Yemedi

Hz. İbrahim Halilullah misafiri çok severdi. Hattâ bir defasında misafirsiz yemek yemeyeceğim diye nezretmişti. Evinde her zaman misafir bulundurur, misafir gelmezse kendisi arar bulur, yine misafirle yemek yerdi. Hikmeti ilâhî bir defa öyle oldu ki, tam bir ay misafir gelmedi.

Hz. İbrahim de misafirsiz yemek yemeyeceğine dair nezrettikleri için, bir ay yemek yemedi. Bir ay sonra da misafir gelmeyince, kendisi aramaya çıktı. «Acaba benim gibi misafire itibar eden bir kimse daha var mıdır?» diye düşünerek gidiyordu. Bir misafir bulmak için hayli yol katettikten sonra bir de baktı ki, oralarda bir adam daha gezmekte. Ona:

— Ne arıyorsun buralarda? diye sordu. O zat:

— Misafirsiz yemek yemeyeceğim diye nezrettim, üç aydan beri bir misafir gelmedi, misafir aramaya çıktım. Şimdi Allah seni gönderdi. Buyurun eve gidip yemek yiyelim, diyerek Halilürrahman’ı evine davet etti.

Hazreti ibrahim hayrete düşmüştü. Kendisi bir aydır açtı ama, o zat, üç aydan bu yana bir şey yememişti. Eve gittiler, Allah ne verdi ise yediler, sohbet ettiler, ibadet ettiler, ayrılma zamanı geldiğinde o zat-ı şerif bir odanın kapısını açarak: «Bu içerdeki kıymetli şeylerden ne beğenirsen al!» dediğinde, Hazreti ibrahim:

— Bana dua eyle, dedi.

Fakat o, çok zamandan beri dua etmediğini ve Allah’a dua etmeye de artık dilinin varmadığını söyleyerek, kendisini mazur görmesini diledi.

Hazreti İbrahim:

— Niçin duayı terkettiniz? diye sordu. O:

— Senelerdir Allah’tan bir isteğim var, Allah o isteğimi yerine getirmedi. Ben de demek ki benim duam kabule şayan değil ki, Cenab-ı-Allah kabul etmiyor diye bir daha dua edemiyorum, dedi.

Hz. İbrahim isteğinin ne olduğunu sorduğunda o mübarek zat:

— Allah’ın Resûlü Halilürrahman, dünyada benim zamanımda yaşıyormuş. Fakat bu zamana kadar onu görmek nasip olmadı. Allah’dan, O’nu bana göstermesini istedim, O da kabul edilmedi, dediğinde Hazreti İbrahim:

— Ey Allah’ın aşık, sadık kulu: Müjdeler olsun sana, Allah senin duanı kabul etti. İşte ben, Halilullah İbrahim nebiyim. Cenab-ı Allah, bu güzel ahlâkından dolayı, beni senin evine misafir etti. Ben de bir aydan beri misafirsiz yemek yemeyeceğim diye aç gezdim ve bir misafir aramak kasdıyla yola çıkmıştım. Demek senin duan kabul olunduğu için Allah beni ta buralara kadar getirip seninle görüştürdü, buyurdu.

Cenab-ı Allah misafire olan hürmetinden dolayı, onun evine Peygamberini göndererek memnun etmişti.

İmam Gazali Hakkında Bilgi:

İmam-ı Gazali, asıl adı Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî’dir.. Batı dillerinde ismi Algazel’dir. Künyesi Ebu Hamid, lakabı Huccet-ül-İslam ve Zeyneddin’dir. Gazali nisbesiyle meşhurdur. Müctehiddi. İctihadı, Şafii mezhebine uygun oldu.

İslam alimlerinin en büyüklerinden biri olan İmam Gazali, döneminde din adına bıraktığı eserler ile şimdiki dönem alimlerine ışık tutmuştur. İslâm dünyasında Hüccetü’l-İslâm yani İslamın ispatlayıcısı olarak tanınan alim, dinin anlaşılması için hayatını adamıştır.

İmam-ı Gazali, Horasan’ın Tûs şehrinde hicri 450 tarihinde (m.1058) doğmuştur. İlk öğrenimini Tus şehrinde Ahmed b. Muhammed er-razikâni’den, ondan Cürcan şehrine giderek ebû nasr el-ismaili’den eğitim görmüştür. Ardından 28 yaşına kadar nişabur nizamiye medresesi’nde ilim öğrenimi görmüştür.

İmam Gazali, Abbasi Halifesi El- Müstâzhir tarafından takdir edilmiş ve onun isteği üzerine Batınîleri reddeden kitabını yazıp halifeye atfen kitabında “El-müstâzhirî” adını vermiştir. Nizamiye müderrisliğinde bulunduğu yıllarda, “Kitabü’l Basit fil Fürü”, “Kitab-ül-Vesit,El Veciz”, “Meahiz-ül-Hilaf” isimli kitapları yazdı.

“Kitabu Fedaihil-Batınıyye ve Fedail-il Müstehzariyye” isimli kitabını yazan Gazali, aynı zamanda Rumcayı öğrenerek, eski Yunan ve latin filozofların kitaplarının üstüne  yaklaşık üç sene incelemelerde bulundu. Bu incelemeler esnasında ve neticesinde “Mekasid-ül Felasife” ile “Tehafüt-ül-Felasife” isimli kitaplarını yazdı.

Gazali, Avrupalı filozofların, dünysnın tepsi gibi düz olduğunu iddia ettikleri dönemde ilim ve felsefelerinin yanlış olduğunu ispat ederek dünyanı yuvarlak olduğunu açıkladı.

Tıp alanında da pek çok konuyu delilleriyle ortaya koydu. Ayrıca diğer fen ilimlerinde de fikir ve bilgileri kitaplarında açıklayarak bize yol gösterdi. Şam’da ykaldığı yıllarda “İhyau-Ulumid-din” isimli kitabını yazdı. Şam’dan Kudüs’e giden Gazali, “Mufassıl’-ulHilaf,” “Cevabul Mesail” ve Allah’ın güzel isimleri Esmâ’ül Hüsna’yı anlattığı “El-Maksad ül-Esma” kitabını yazdı.

Memleketi Tus’a tekrar dönen Gazali burada da “Ed-Dercülmerkum”, “El-Kıstas’ul-Müstakim”, “İslam’da Müsamaha Faysalü’t-Tefrika Beyne’l-İslam Ve’z-Zendeka”, “Kimya-yı Saadet” ve “Et Tibrul Mesbuk Fi Nasihatul Muluk” isimli eserlerini kaleme aldı.

Yaklaşık 10 sene süren çalışmalarından sonra Selçuklu veziri Fahr-ül-Mülk’ün ricası üzerine bir müddet daha Nizamiye Medresesi’nde ders veren Gazali, tasavvufu anlatan “Mişkatü’l-Envar” adlı eserini fikir dünyasına kazandırdı.

Son günlerini insanları irşad etmekle geçiren Gazali, bu süreçte “El-Munkız Mine’d Dalal”, “Selef’i Salihin Mezhebi Huccetu’l İslam”, ehlisünnete tabi olmayı anlatan “İnançta Hassas Ölçüler İlcamü’l Avam An İlmi’l-Kelam” isimli kitaplarını tamamladı.

Gazali’nin 457 kitap yazdığı, ancak günümüze sadece 75 eserinin ulaştığı, kaynaklarda geçer.

Bir cevap yazın