You are currently viewing Çanakkale Hikayeleri  “Yaralı Ağabey”
  • Post comments:0 Yorum

Çanakkale Hikayeleri

“Yaralı Ağabey”

Yıllar önce halılar için araştırma sırasında konuk olduğum bir evde  gece sohbet bir ara Çanakkale’ye döndü. Evin yaşlı  nenesi birden ayağa kalkıp sandığın kenarlarına ayetler işlenmiş beyaz bir bohça çıkardı. Büyük bir saygıyla bohçayı açtı içinden çıkan bir Türk bayrağıydı. Yavaşça dualar mırıldanarak bayrağı da açtı. Bayrağın ortasında katlanmış soluk bir mektup duruyordu. Titreyerek mektubu bana uzattı. Çanakkale’den ağabeyi tarafından gönderilmişti uzun bir selam faslından sonra: “Bu mektubu sahra hastanesinden yazıyorum. Altı yerimden yaralıyım. Fakat imanım kavidir. İyileştim. Tebdil-i hava verdiler. Kabul etmedim. Fakat cepheye arkadaşlarıma dönüyorum.” diyordu. Mektubu okuyup bitirdim nenenin buruşuk yanaklarından yaşlar süzülüyordu. Bu mektubun gelişinden üç gün sonra ağabeyinin şehit düştüğü haberinin geldiğini söyledi.

ÇANAKKALE YADİGÂRI

Ali Kadir amca babasını Çanakkale’de yitirmiş: “Babam Çanakkale’ye gittiğinde ben altı aylıkmışım. Ben onu hiç tanımadım. Resmi de yok. Ama ben kendimi bildim bileli annem eve her geldiğimde ayağa kalkar, Beyimin yadigarı diye benim elimi öperdi. Bayramlar bizde bir göz yaşı seli olurdu hep. Halalarım amcalarım her bayram ile dedem nenemin elini öptükten sonra hep benim elimi de öperlerdi. Ben onlar için Çanakkale’de kalan ağabeylerinin bir hatırasıydım. Bu hep böyle  oldu.Yıllar sonra evlenme hazırlıkları sırasında kayın validem, öpmem için elini bana uzattığında birden irkildim. Bir  anda el öpmem gerektiğini idrak edemedim.’’

ŞEHİT ALİ OSMAN

Bir sıhhiye eri, Ali Osman’ın şahadetini şöyle anlatmıştır: “Anafartalar’da bir taarruz anında tabur bomba yağmuruna tutuldu. Ateşkes sırasında Ali Osman’ı gördüm. Bir şarapnel  sırtını ve belden aşağısını  tamamen parçalanmıştı. Yanına vardığımda: ‘Benden iş geçti, sen ötekilerine bak.’ dedi ve biraz su istedi. Matarayı ona bıraktım. Biraz sonra yanına geldiğimde şehit olmuştu. içtiği su parçalanmış midesi içinde duruyordu.  Anafartalar da üç çınar vardır. Onları oraya gömdük.”

Anafartalarda çınarların, çamların dibinde kabir taşları olmayan, unutulmuş nice Koçyiğitler yatmaktadır.”

ÇANAKKALE RUHU

Çanakkale Savaşı, 1. Dünya Savaşı’nın sonlarına yaklaşırken 1915- 1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadasında Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. Tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir. Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır.

Cihan tarihinin en azametli harplerinden biri olan Çanakkale muhârebeleri, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi üç büyük devletin buraya yığdığı en modern zırhlılar ve üç yüz bin kişiden ziyâde askere rağmen başarımızla sonuçlanmıştır. “Savaş büyük fedakârlık, yokluk ve zorluklar içinde kazanıldı” Yedi düvele karşı yokluklar içinde harp ettik!

Bugün, bu kutsal topraklarda hürriyet içerisinde yaşıyor, ibadetlerimizi yapabiliyorsak, bu, binlerce vatan evladının akıttığı kan ve vatan uğruna verdiği canlar sayesindedir. Bunu hiç bir zaman unutmamalıyız. İşte bunlardan birisi de tarihin en kanlı savaşlarından biri olan yüce Türk milletinin var veya yok olma savaşı olan Çanakkale Savaşları ve Çanakkale Zaferi’dir.

Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.

Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal’in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kaynağı oldu.

“BEN SİZE TAARRUZU EMRETMİYORUM, ÖLMEYİ EMREDİYORUM”

Çanakkale Savaşı Türk tarihine altın harflerle yazılan bir savaştır. Türk milleti Çanakkale Savaşı’nda çok sayıda insanını kaybetmiştir. Ancak büyük bir kahramanlık gösterip ordu değil millet olarak savaşıp hem toprak bütünlüğünü sağlamış hem de büyük bir zafer elde etmiştir. Çanakkale Savaşı’nın zorlu şartlarda kazanılması ile tüm dünyaya ders verir nitelikte bir zafer kazanılmıştır.

Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.

Başta Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden kahramanları, canlarıyla kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.

Bir cevap yazın