You are currently viewing Şehit Mektubu
  • Post comments:0 Yorum

Şehit Mektubu

Saygıdeğer Anneciğim ve de Babacığım

Satırlarıma başlarken saygı ve selamlarımı sunar, hürmetle ellerinizden öper, hayır ve dualarınızı beklerim. Sevgili anacığım, görüşmeyeli bir hafta oluyor biliyorum beni düşünüyorsun amma unutma ki senin bana nasihatin vardı ki şöyle, Ey oğul görev kutsaldır, askerlik ibadettir. Sakın ola görevini aksatırsan sütümü helal etmem demiştin.

Sevgili anacağım artık aksütü helal eyle asker oğluna. Çünkü Mehmetçikler canını verir, kanını akıtır ama vatanını vermez, ezanını susturmaz, şanlı bayrağını indirtmez.

Sevgili anacığım belki de size yazdığım bu son mektuptur. Anacığım birgün şehit olursam ağlama. Binlerce İlimdar kurban olsun bu vatana.

Anacağım bu mektubu ve de şiirimi hatıra sakla

Sene yetmiş dörtte geldim dünyaya
Bir çiçek misali açan hayatım
Bir ağaç gibiyim baba bağında
Henüz boy vermemiş fidan hayatım

Yedisinde okumaya başladım
Sekizinde bir rüyayla uğraştım
Ya bir gafletteydim ya da ben şaştım
Bana hayal geldi gerçek hayatım

Dedi can borcun var bari bu dağa
Dedim feda olsun Resulullaha
Dedi ne yapayım aç elini semaya
Bir zaman gaflete daldı hayatım

Gayipten bir sesle oldum davacı
Sanki her cümlesi zehirden acı
Dedim belki yoktur bunun ilacı
Hayırla sabahla derman hayatim

Sonra kabul oldu hayalimin aslı
Daha belli değil zamanın hası
Yirmi ile yirmi beşin arası
Keder endişeyle doku hayatı

îlimdar korkma koru vatanı
Şehitlerin orada kalmasın kanı
Kısmette çıkınca vatanın bir parçası Hakkari
Belki orada biter hayatım
Canım anneciğim

İlimdar Atasoy
Adres: ilçe J.Bl.Kom. Ortaklar Karakolu Şemdinli/Hakkari

ADI SOYADI: Ilimdar ATASOY
DOĞUM YERİ: Erzurum- 1974
ANA ADI: Nurgizel
BABA ADİ: Servet
MEDENİ DURUMU: Bekar
SINIFI, RÜTBESİ: Jandarma Er
SİCİLİ – TERTİBİ: 11.J.K.liğı – Hakkari
ŞEHİT OLDUĞU YER : Hakkari-Şemdinli Ortaklar J.Krk 16.06.1995

ŞEHİT MEKTUPLARI

Şehitlerimiz, vatanımızı müdafaa etmek için canından geçen askerlerimizdir. Onlar yurdumuzu gözümüz arkada kalmadan emanet ettiğimiz neferlerimiz, başımızın tacı kınalı kuzularımızdır…

Onlar şehadet şerbetini içipte, Cennet-i A’laya göçünce, “Vatan Sağolsun” nidasını yankılandıran ulu canlarımızdır…

Ölümsüzlük sırrına eren gönüllerde yaşayan kahramanlarımız, şehitlerimiz, nedendir bilinmez ama bazen içinden birileri yada bir şeyler kulağına fısıldayıverir de yazarlar. Bilirler şehit olacaklarını. İşte bu şekildedir bir çok şehit mektubu. Sanki bilirler bugün, yarın belki de biraz daha uzun bir süre ama sonunda şehit olacaklarını. İçlerine doğar ve başlarlar yazmaya ailelerine, sevdiklerine, adeta içini dökercesine bazen uyarırcasına, bazen de umarsızca sadece yazarlar.

Bu mektuplar sadece ithaf edilen kişiye yazılmış gibi değildir çoğunlukla. Genelde herkese veya hepimize bir şeyler anlatırlar. Gözlerimizi yaşartarak, yüreklerimizi burkarak, hatırlatarak unuttuklarımızı korkutarak veya sevindirerek bize hepimize yazarlar. Okudukça imanlarımız tazelenir bazende düşmanlarımız korkar ama dostlarımız sevinir.

Anadolu’nun her karış toprağı, şehit kanlarıyla yıkanmış bir “şehitler diyarı” dır. Şehitlerimizin, olağanüstü kahramanlıkları kadar kıymetli hatıralarıda, tarihimizi şereflendiren “mektupları” dır. Mehmetçiğin harp esnasında yakınlarına yazıp da gönderdiği veya gönderemediği öylesine örnek mektuplar vardır ki, gerçekten insanın kalbini, hissiyatını, millî ve manevî duygularını inşiraha getirecek cinstendir.

Savaşların acımasızlığına inat, cepheden yazılan ve çoğu adresine ulaşamayan, belki de kendinden önce şehâdet haberinin gittiği; kan, gözyaşı, ateş ve barut kokusuna bulanmış, sevgi, hasret, ideal vazife şuuru, asalet ve duygu yüklü mektupları anlatmaya hangi kelimenin kudreti yeter ki? Şehit mektupları paha biçilmez değerini, gönüllerde saklanarak ve özündeki ideale sadık kalınarak ancak bulabilir.

Bir cevap yazın