You are currently viewing “Silewro Etkisi” Hikayesi 1. Bölüm
  • Post comments:0 Yorum

Bu cahil ve vahşi yaratıklardan, üreten ve birleşmeyi öğrenen topluluklara, kolonilerden krallıklara ve sonunda yeni yeni çağlara ulaşıp şehirleşmelere dönüşüyor ve tabi ki yaşayan her yaratığın üstünlük sevdası bunları takip ederken tartışmalara, tartışmaları kavgalara, kavgaları ise savaşlara çeviriyor ve sonunda yıkım, vahşet ve ölümlere sebep veriyordu. Yani savaşlar sadece dünyada değil, içinde yaşam barındıran her gezegende baş gösteriyordu ne yazık ki! Elbette çoğu gezegen yaşamları bazılarına göre çok daha yavaş ilerliyor ve gelişiyordu, bunun sebebi bazen aralarındaki yaradılış zaman farkı, bazen ise bazı yaşam formlarının diğerlerine göre beyin kapasiteleri daha hızlı güçlenmesinden kaynaklanıyordu…

Gama galaksisi ‘’Şahikan’’ gezegeni, henüz taş devrini yaşarken, İskalakisal galaksisi ‘’Haşar’’ gezegeni ileri düzey teknoloji devrine adımlar atmaktaydı mesela.
Ama.
Bir gezegen var ki, aralarında en çok koruyucuların dikkatini çeken HAMTAT gezegeni idi. Hamtat gezegeni Fuha galaksisi güneşine en yakın gezegendir. İçindeki yaratıklar son derece akıllı ve büyük bir hızla daha fazla akıllanmaya gelişmeye ve bu yönleriyle koruyucuların iştahlarını kabartan özellikleri ile gözdeleriydi. Aslında ilk başlarda bu iyiydi, Hamtat gezegeni varlıkları hem teknolojide zirvelere gidiyor hem de doğalarıyla iç içe yaşayan bir toplumdu. Türlerine KASAALA deniyordu. Kasaala halkı aslında çok sevecen, masum görünümlü, barış yanlısı bir ırk olarak gözlemlenmiş ve kayıtlara geçmişti.

Boyları en az 2 metre, beyaz derili insan türüne benzerliği yüksek ama vücutları kılsız, pürüssüz, güçlü beden kaslarına sahip, cinsiyetlerine göre başında ve çene altlarında boynuzları olan, çok uzun sürmeyen zaman içinde aşırı zekileşen ve bir o kadar kudretli, güçlü bir canlı türüdür. Tamamıyla savaşlardan ve anlaşmazlıklardan arınmış, kendilerini geçimsizliklerden ve egoizmden soyutlamış bir halktı. Fakat! “Her kötülüğün içinden bir iyilik olduğu gibi her iyiliğin içinden de kötülük doğar!” Ve bu kötülük tüm evrene zalimliği ve vahşeti ile öyle bir korku ve yıkım salacaktır ki önce kendi gezegenini daha sonrada bir çok gezegenin yok olmasına yol açacaktır.

Bir cevap yazın